“GAP Bölgesindeki 23 HES Ekonomiye Dev Katkı Sağladı”
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Fırat-Dicle Havzası’nda bugüne kadar kamu-özel sektör iş birliğiyle 23 baraj ve hidroelektrik santralinin (HES) kullanıma sunulduğunu belirtti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yazılı açıklamasında, Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyelinin yüzde 16’sının Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yer aldığını bildirdi.
Hidroelektrik enerjisi santrallerinin Türkiye’nin hızla artan enerji talebinin yerinde, zamanında ve çevreci bir şekilde karşılanmasını sağladığını vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Türkiye, enerji üretiminde özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği atılımla yerli ve yenilenebilir kaynakların devreye sokulması yönünde önemli bir mesafe katetti. Çevreci bir enerji üretim şekli olan hidroelektrik enerjiye yönelik yatırım ve teşviklerimiz bundan sonra da sürecek. Dış ticaret açığında büyük payı olan enerji ithalatını ancak bu yolla yani yerli kaynakların devreye alınmasıyla aşabiliriz.”
“23 baraj ve HES’ten ekonomimize yaklaşık 200 milyar lira katkı sağlandı.”
GAP bölgesinde yürütülen çalışmalara dikkati çeken Pakdemirli, “Fırat-Dicle Havzası’nda sahip olunan potansiyelin ekonomiye kazandırılması için bugüne kadar kamu-özel sektör iş birliğiyle 23 baraj ve HES’i işletmeye aldık. Bu tesisler işletmeye alındıkları tarihten itibaren 710 milyar kilovat saat enerji üretimi yaparak milli ekonomimize yaklaşık 200 milyar lira katkı sağladı.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan verilen bilgilere göre, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Türkiye’nin en büyük vizyon projelerinden biri olan GAP kapsamında inşa ettiği barajlarla ülke ekonomisine büyük katkılar sunuyor.
Bu kapsamda, Türkiye ve dünyada elektriğin sigortası olarak değerlendirilen hidroelektrik enerji üretimi potansiyelinin devreye alınması konusunda yoğun çalışmalar yapılıyor.
ABD’den Kanada’ya, Finlandiya’dan Japonya’ya kadar birçok ülke, hidroelektrik enerji potansiyelinin yüzde 80, 90 hatta yüzde 100’ünü geliştirerek devreye almış bulunuyor.

“41 hidroelektrik santral ile 7 bin 500 megavat kurulu güçle yılda 27 milyar kilovat saat enerji üretilmesi planlanıyor.”
Türkiye de bu alandaki çalışmalara büyük önem veriyor. Topoğrafyası ve morfolojik yapısı göz önüne alındığında Türkiye, birçok alanda şanslı sayılabilecek ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye’de enerjinin önemli bir kısmı Fırat-Dicle Havzası’nı kapsayan GAP bölgesinden karşılanıyor. GAP enerji projeleri çerçevesinde, Fırat ve Dicle nehirleriyle yan kolları üzerinde bir kısmı depolamalı olmak üzere toplam 41 hidroelektrik enerji santrali yapılarak, 7 bin 500 megavat kurulu güçle yılda 27 milyar kilovat saat enerji üretilmesi planlanıyor.
2019-2023 arasında 2 milyon hektar alanın sulamaya açılması hedefleniyor…
Diğer yandan; TBMM Başkanlığına sunulan On Birinci Kalkınma Planı’ndan (2019-2023) derlenen bilgilere göre, söz konusu 5 yıllık dönemde çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir, ülke insanının yeterli ve dengeli beslenmesinin yanı sıra arz-talep dengesini gözeten üretim yapısıyla uluslararası rekabet gücünü artırmış, ileri teknolojiye dayalı, altyapı sorunlarını çözmüş, örgütlülüğü ve verimliliği yüksek, etkin bir tarım sektörünün oluşturulması amaçlanıyor.
Plan döneminde 2 milyon hektar alanın sulamaya açılması hedefleniyor. Bu hedefin 750 bin hektarı için gerekli bütçe kaynağı tahsis edilecek. Geriye kalan alana ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ilgili diğer bakanlıklarla alternatif yeni iç ve dış finansman yöntemleri geliştirilecek ve bu yolla söz konusu yatırımlar tamamlanacak.
Tarımda suyun verimli kullanılmasına yönelik su tasarrufu sağlayan yağmurlama ve damla sulama gibi modern sulama sistemleri yaygınlaştırılacak.
Bitkisel üretimin sürdürülebilirliğini temin için girdi destekleri, başta mazot ve gübre olmak üzere maliyetlerdeki değişimler dikkate alınarak belirlenecek. Başta yüksek katma değerli tıbbi ve aromatik bitkilerde olmak üzere, ürün güvenilirliği, çeşitliliği ve üretimini artırmak amacıyla iyi tarım uygulamaları, organik tarım, sözleşmeli üretim, kümelenme, araştırma, pazarlama ve markalaşma faaliyetleri desteklenecek.